Alkollü içkilere her yıl ÖTV zammı gelir. Bu zam, bazen enflasyonun üzerinde bir fiyat artışı olarak raflara yansır. Son zamanlarda özellikle şarap tüketicileri, yapılan zamların haksız ve gerekenden fazla olduğu konusunda çeşitli platformlarda seslerini yükseltmeye başladılar. Kuşkusuz ülkemizdeki ekonomik dalgalanmalardan her sosyo-ekonomik kesimden tüketici payını alıyor. Bu nedenle fiyat artışlarını kendi alım güçleriyle veya birbirinin eşdeğeri olmayan ürünleri kıyaslayarak yapmak, kafa karışıklığı yaratıyor. Peki şarap neden bu kadar pahalı? Daha doğrusu şarabın makul bir fiyatta satılmasının önünde ne gibi engeller var?
Şarap üreticilerinden çok defa şarabın maliyetli bir iş olduğunu duydum. Fakat “az” ve “çok” göreceli kavramlar. Bir şişe şarabın fiyatına yansıyan kalemleri derinine inip incelemeden bunu anlamanın imkânı yok. Bu nedenle başka ülkelerdeki örneklerden yola çıkarak şarap fiyatlarını mercek altına aldım.
Araştırmamı farklı ölçekte üretim yapan üç üreticiden aldığım verilerin ortalamasını alarak oluşturdum. 70 TL ve 120 TL’lik iki şarap ve köpüklü şarap için her üreticiden ayrı ayrı verileri derledim. Verilerini şeffaflıkla paylaşan üreticilere katkılarından dolayı çok teşekkür ederim. Fiyata bakıp belli bir üreticinin belli bir şarabı üzerinden spekülasyon yapılmaması için üretici adları na yazıda yer vermemeyi tercih ediyorum. Verilerin şarap fiyatındaki yüzdesel ağırlığını ve fiyattaki yansımasını görebilmek için buradan indirebileceğiniz grafiği hazırladım. Bu tabloları okurken aklımızın bir kenarında tutmamız gereken gerçekler:
- Üretim maliyeti üzümün cinsinden, şarabın fıçıya girip girmediğine kadar pek çok değişkene bağlı. Fiyatı 120 Lira olan iki şarabın kırılımları çok farklı olabilir. Aynı şekilde lojistik maliyeti de üreticinin hangi şehirde olduğuna ve ne şekilde sevkiyat yaptığına göre değişiyor.
- Üreticiler pandemi döneminde gümrük vergilerinde %30’a varan artışlar olduğunu, fıçı ve mantar gibi ürünlerin fiyatlarının arttığını, şarap yapımında kullanılan başka pek çok şeyin de dövize endeksli olduğunu dile getirdiler.
- Tabloda ayrıca işlemediğimiz bandrol ücreti ve ambalaj için ödenen geri kazanım payı gibi giderler ile finansman giderleri üretim maliyetini yükseltiyor. Zincir marketlere ve restoranlara verilen ürünlerin ödemesi çok uzun vadelere yayılabiliyor.
- Tabloda brüt kâr olarak görülen veri, gelir vergisinden önceki kârdır, net kâr değildir.
Sonuçlar:
Tablolarda KDV ve ÖTV toplamı 70 Liralık şarabın %28’ini, 120 Liralık şarapın %22’sini, köpüklü şarabın %36’sını oluşturuyor. Vatan sağ olsun…
Dağıtıcı payı (süpermarket, bayi, şarap butiği vb. şarap satışı yapan kişi veya kuruluşlar) 70 Liralık şarabın %24’ünü, 120 Liralık şarapın %28’ini, köpüklü şarabın yaklaşık %34’ünü oluşturuyor. Zincir marketlerin alım yaparken çok sıkı pazarlık yaptığını duymuştum ama bu kadarını bilmiyordum.
Brüt kâr oranlarına bakıldığında 120 TL fiyat etiketine sahip şarabın, diğer iki kategoriden daha yüksek olması, neden piyasada düşük fiyatlı şarap kalmadığını kısmen açıklayabilir. Tabloya göre köpüklü şarap yapmak hiç iyi bir iş değil, aman bankacılar ve yatırımcılar görmesin.
Nahide Mutlu
Hep beraber üretimi gömdük.Amin