Başlık çok dikkat çekici, değil mi? Hangimiz sağlığımızı korumak için yeni bir bilgi karşısında dikkat kesilmiyor, yeni bir yöntemi denemiyoruz ki? Şekerli gıdalarla (her tür meyve dahil, çikolata hariç) hiç arası olmayan biri olarak duttan yapılmış herhangi bir şeyin ilgimi çekmesi beklenmezdi. Ta ki, geçtiğimiz günlerde satışa sunulan dut ürünlerinin özelliklerini öğrenene dek…
Girişimci Tijen Ziyal, mimarlık kariyerinin bir noktasında dut ile ilgilenmeye başlamış ve dutu sağlığa ve ekonomiye kazandırmak için kolları sıvamış. Üniversitelerle ve dut üreticileriyle yapılan iş birliğinin sonunda ortaya Immunflex adını verdiği marka çıkmış. Şimdilik dut kurusu, dut yaprağı kurusu, dut unu ve dut yaprağı tozu satışta. Dut yaprağının yenilebilir bir bölüm olduğunu tanıtım gecesinde dut yaprağı sarması ve çikolataya batırılmış kurutulmuş dut yaprakları yiyerek öğrenmiş bulunuyorum. Bağışıklık güçlendirici özelliği nedeniyle besin takviyesi olarak nasıl kullanılabileceğini Tijen Ziyal ile yaptığımız röportajda bulacaksınız.
En büyük sanayicilerin bile tarımla ilgili yatırımlarda terddüt ettiği bir dönemde araştırma-geliştirmeye bütçe ve zaman ayırarak duttan yeni bir değer yaratan Ziyal’i çok takdir ettiğimi baştan ifade edeyim. Ambalajından tanıtımına her detayında “kadın eli değmiş” bir marka yaratmış. Ürünlerinin başarısı, zamanla iş ortaklarının da başarısı haline gelecektir. Nitekim bu alanda çalışanların Dut Konseyi kurmak için başlattığı çalışmalar Ziyal’in doğru yolda ilerlediğinin bir göstergesi.
Dut konusunda çalışmaya nasıl karar verdiniz? Bu alanda yeni bir iş yaratmak için sizi motive eden temel şey ne oldu?
Eğin’e (Erzincan-Kemaliye) yaptığım seyahatlerim sırasında İstanbul’da görmediğim kadar çok dut ağacı olduğunu fark ettim. Bu ayrıntı beni Eğin ismi ile dutun özdeşleştiğini tekrar hatırlamaya itti. Gerçekten de milli kültürümüzde Eğin dutu, Eğin dut kurusu, Eğin pekmezi hep kulaklarımızda yer etmiştir. Hal böyle olunca, bugün çoğu bakımsızlıktan verimliliklerini kaybetmiş ağaçlarla yöre halkının ilgilenmemesi, dallarda kalan dutların da kuruyup yerlerde toz toprağa karışarak yok olması beni meraklandırdı ve araştır
malarıma başladım.
Son yıllardaki doğal ve sağlıklı beslenme eğiliminin de etkisi oldu sanırım…
Bizler lezzetli ve insan sağlığı için önemli besin öğelerini (vitamin, mineral, amino asit, protein, antioksidan esansiyel yağ asitleri vb.) taşıyan bitkilerden “gıda” olarak yararlanıyoruz. Dut, nar, yaban mersini, sarımsak, incir vb. gibi bazı besinler bu grup içerisinde biraz daha öne çıkarlar. İnsan sağlığını koruyucu veya hastalık riskini azaltıcı etki gösteren bu tip gıdalar “süper besin” olarak tanımlanır ve dut da mükemmel bir süper besindir. Bugünün piyasa koşullarında, gelişen iletişim, bilim ve teknoloji ile toplumda farkındalık yaratmak, sahip çıkmak ve bu konu ile ilgili kişi ve kurumları harekete davet etmek üzere gönüllü bir çalışmaya yüreğimi koydum. Ürünlerimizin tamamen katkısız olması, hiçbir koruyucu madde içermemesi, ilave şeker ve tatlandırıcı bulunmaması sebebiyle hem çocuklar hem de büyükler için uygun. Ayrıca yeme kolaylığı bakımından evde, okulda veya seyahatte tüketime uygun. Besin, vitamin ve mineral takviyesi olarak alınabilir , öğün arası atıştırmalık ya da yemek ve tatlılarda kullanım için de çok uygun.
Immunflex ürünlerinde kullanılan dutlar hangi bölgeden geliyor? Ayırt edici özellikleri neler?
Tümü Kemaliye’den geliyor. Dut, Kemaliye’nin (Eğin) türkülerinde, manilerinde geçen, bölgenin kültüründe ve ekonomisinde büyük önem kazanmış bir meyve. Eğin’de Temmuz ve Ağustos aylarında evlerin damlarında güneşte kurutulan dut, sonrasında yemeklik ve pekmezlik olarak ayrılır. Diğer yörelerden farklı olarak Eğin’de pekmez, kuru duttan yapılıyor. Pekmezin yanı sıra pestil, oricik (cevizli sucuk), lök (kuru dut ve cevizin dövülerek elde edilen karışımı), dut reçeli, dut sirkesi yapılıyor. Eğin’in kuru dutu kıtır kıtır olması ile diğer yörelerininkinden hemen ayırt edilir. Ne var ki Eğin bir dut ülkesi olduğu kadar bir göç ülkesi de… Nüfusun önemli bir bölümünü yaşlılar oluşturuyor. Gençlerin ise büyük kısmı ne yazık ki ata yadigârı dutluklarla ilgilenmiyor. Durum böyle iken Eğin’in dut bağları da giderek kuruyor, sahipsizleşiyor. Bir dönem büyük kentlere çuval çuval, tonlarca dut kurusu gönderen Kemaliye bu eski kimliğini yitirmek üzere.
İşleme tesisleriniz de Eğin’de mi?
Topraklarımızın tarımsal faaliyetlere son derece elverişli oldu
ğunun bilinciyle tarımın, insan sağlığı ve refahı açısından önemli bir role sahip olduğunu farkındayız. Bu bilinçle tarımda yeni yaklaşımların oldukça değerli olduğunu düşünüyoruz. Kurutma tesisimizi Eğin ve Malatya yakınlarında kurmayı planlıyoruz. Yapacağımız yatırımla istenilen uygun kurutma şartlarının, ürün kalitesinin ve boyutlarının, uygun makinelerin temini ile ayarlanabilmesi konusunda araştırmalar içerisindeyiz. Sağlıklı yaşam, sağlıklı beslenme ile olur diyerek yörede yetişen sebze ve meyveleri hiçbir katkı maddesi kullanmadan, sağlıklı, temiz ve hijyenik olarak, kapalı ortamlarda kurutmayı hedefliyoruz.
Ar-ge çalışmalarınızın çıktılarından bahseder misiniz? Bunlar arasında dünyada ilk defa pazara sürülen bir ürün formu var mı?
Immunflex markalı ürünlerimiz (Kurutulmuş Dut Yaprağı, Kurutulmuş Dut Yaprağı Tozu, Kurutulmuş Dut Meyvesi ve Kurutulmuş Dut Meyvesi Unu) 4 ürün ile başladı. Ürün geliştime çalışmalarında üniversitelerin destekleri ile ilerliyoruz. Bu kapsamda İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile İstanbul Üniversitesi Teknoloji Transfer Merkezi üzerinden projemizi başlattık. Ayrıca ekstrelerin eldesi ve ürünlerimizin oluşturulması çalışmalarında Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Fitoterapi Merkezi’ni kuran ve başkanlığını üstlenen Prof. Murat Kartal hocamız ile birlikte çalışıyoruz.
Dut meyve ekstresi ve dut yaprak ekstresi içeren pastiller yapmayı planlıyoruz. Pastiller %100 doğal. İçinde hiçbir katkı maddesi yok. Tamamen dut meyve ve dut yaprak ekstrelerinden oluşu
yor. Şeker hastalarının da kullanabileceği formlara getirmeyi de başardık. Yani pastillerimizi şeker hastaları da güvenle kullanabilecek. Bağışıklık sistemini güçlendirici ve öksürük giderici iki ayrı şurup formülasyonu ile ilgili Ar-Ge çalışmaları yapılıyor. Bunlar da tamamen dut pekmezi ve dut yaprağı ekstresi esaslı. Dut yaprağı ve meyvesi üzerinde bu kadar ayrıntılı ve ürüne yönelik çalışmalar dünyada ilk kez yapılıyor.
Dut ürünlerinin besin dışında kullanım alanları var mı?
Dut yaprak ekstrelerinin ciltteki lekeleri önleyici, anti-aging etkileri ve deri rengini açıcı özelliği var. Gül suyunun ciltteki mucizevi etkilerinden de yararlanarak bir formül geliştirdik. Cildi temizleyen, besleyen ve derinlemesine nemlendiren bu tonikle bir kaç uygulamadan sonra cildinizdeki değişime inanamayacaksınız. Cildinizi kuru ve çatlamaya yatkın hissediyorsanız her duştan sonra esans katkısı olmayan doğal dut yaprak ekstresi ve gül suyu içeren toniğimizle nemlendirebileceksiniz. Ayıca hem anti-aging olarak hem de lekelenmelere karşı krem formunda ürünlerimiz de Ar-Ge aşamasında. Birkaç ay içerisinde raflarda gıda, gıda takviyesi ve kozmetik olarak birçok ürünümüzü görebileceksiniz.
Nahide Mutlu