Gerçekten “Şehrin Kalbinde”
Istanbul Coffee Festival 2016, bu yıl çok yerinde bir kararla Maçka’daki Küçükçiftlik Park’ta gerçekleştiriliyor. Taksim ve Beşiktaş’a olan yakınlığı nedeniyle son derece merkezi bir konumda sayılan etkinlik mekanı, festivale ulaşımı kolaylaştırdı. Küçükçiftlik Park civarında park yeri problemi olmaması, Kabataş’tan ve Nişantaşı-Harbiye-Taksim’den yürüme mesafesinde olması da diğer artıları. Ancak kimse, Maçka’daki bir diğer etkinlik olan Dünya Enerji Zirvesi ile çakışacağını, zirveye Putin’in geleceğini ve Maçka bölgesinde yaya yolları dahil pek çok yolun kapatılacağını tahmin edemezdi, nitekim edilemedi… Kahve festivali ziyaretçileri, özellikle Harbiye ve Nişantaşı yönünden gelenler dolaşmak, biraz fazla yürümek zorunda kalıyor. Neyse ki hava güzel, yürürken Maçka Parkı’ndan geçiliyor…
Kalabalık vız gelir
Gurme Ajanda olarak festivali ikinci gününde ziyaret ettik. Hafta arası ve öğleden önce gitmemize rağmen kapıda kuyruk vardı ve festival alanı kalabalıktı. Ancak basın, davetli, görevli ve biletli girişleri iyi ayarlanmış, fazla yoğunluk yaşanmadan herkes güvenlik aşamalarını kendi girişinden geçerek geçiyor. Harika.
Festival alanında ise açık hava mekanının olanakları önceki yıllara göre çok daha şık olan küçüklü büyüklü ahşap standların kurulmasına elvermiş. Markalar standlarını diledikleri gibi dekore etmişlerdi. Çoğu standınya üç yanı ya iki yanı açıktı. Böylece aynı anda iki cepheden tanıtım yaparak kalabalık dağıtılıyor, yığılma önleniyor. Bu yılki festivalin kullanım alanı ve organizasyonu ziyaretçileri de markaları da rahat ettirmeyi amaçlamış ve bunu başarmış.
Kahve dünyasındaki yenilikler
Bu yıl Istanbul Coffee Festival 2016’a damgasını vuranlar kahve makinesi üreticileriydi, deyim yerindeyse bir “rise of the machines” atmosferi vardı. Her ne kadar 3. dalga kahve ve dövmeli baristalar büyük ilgi görse de, bu sektörde esas para kazananlar ev/ofis için kahve çözümleri sunanlar ile B2B çalışanlar yani şirketlere satış yapanlardır. Bu nedenle, kahve tüketim eğilimi artarken evde/ofiste daha iyi kahve çözümü sunanların gövde gösterisi yapması şaşırtıcı değil. Gövde gösterisi deyince: Arzum Okka, Kurukahveci Mehmet Efendi işbirliği ile geliştirdiği kapsüllü Türk kahvesi makinesini geçen yıl tanıtmıştı. Bu makinenin aslında kapsüllü kahve makinesi mantığında çalışmadığını yazmıştık. Selamlique ise Arçelik ile birlikte Türk kahvesini kapsülü takıp tuşa basarak elde edeceğiniz bir makine geliştirmiş. Daha şık ve daha işlevsel, fakat bu da geçen senenin yeniliği idi. Yine de şık stand tasarımı ve kapsüllerde kullandıkları kakule, tarçın ve damla sakızı gibi özel tatlarla kahve severlerin ilgisini çeken markalardan biriydi. Selamlique kahve yanında atıştırmalıkları, fincan setleri ve hediyelik ürünleri ile Türk kahvesi kültürünü sevdirmeyi ve yaygınlaştırmayı misyon edinmiş gibi. Nitekim Türkiye’ye gelen bütün yabancıların bu markayı bilmesine şaşmamak gerek.
Türk kahvesini kolayca hazırlamak için otomatik cezve diyebileceğimiz makine tipi bu yıl Bosch ve Fakir gibi markaların da ürün gamı arasına girmişti. Bosch Coffeexx adını verdiği çift cezveli, fincan boyu seçimi yapılan ve Kasım’da satışa sunulacak ürününü, Fakir ise Kaave adını verdiği tek cezveli pratik ürününü tanıttı. Krups ve Siemens‘in espresso bazlı kahveleri hazırlayan makineleri evde/ofiste kafe kahvesi lezzeti arayanlar için ideal. Özellikle Siemens’in ankastre kahve makinesi çekirdek öğütmeden süt köpürtmeye kadar her şeyi otomatik yapıyor ve performansı profesyonel kafe/restoran makinelerine çok yakın. Tchibo‘nun Caffissimo serisi ve Nespresso ise şöhretin ekmeğini yedi bu yıl. Yalnız Nespresso’nun kapsül gamına Cafezinho do Brazil adıyla Brezilya kahvesi eklenmiş. Artık Brezilya kahvesi hakkındaki önyargıları yıkma zamanı. Son bir yenilik de Arçelik‘ten. Evde çekirdek kahvenizi kendiniz öğütmeniz için Telve Pro adıyla elektrikli kahve/baharat öğütücüsünü tanıttı.
Kahvede yeni ufuklar: Peru ve Brezilya
Istanbul Coffee Festival 2016’da iki ülkenin mütevazı standları dikkatimizi çekti. Peru ve Brezilya, belli bir markadan bağımsız, kendi ülkelerinde yetişen kahveleri tanıtmak için festivale katılmışlardı. Peru, dağlık iklimin Arabica türüne yansıttığı kalite ve aromalarla iddialı. Türkiye’de belli bir Peru kahvesi markası satılmıyor ancak kavurucu firmalarda Peru kahvesi var. Brezilya ise, gövdeli ve yoğun lezzetteki kahve çekirdekleri ile filtre kahve dışındaki kahveler için de uygun olduğunu anlatmaya çalışıyor. Nitekim Ipanema Espresso firması, Türkiye’ye çekirdek Brezilya kahvesi getirmiş. Ünlü otellere ve restoranlara ürün veriyorlar. 250 gr’lık ve 1 kg.’lık hava geçirmez kutularda öğütülmemiş kahveyi internetten sipariş edebiliyorsunuz. Kilo fiyatı 100 TL civarında, ki kaliteli kahve aradığınızda nihai tüketiciye bu fiyata kahve verebilen marka hemen hemen yok gibi. Brezilya kahvesini kolayca bulabileceğiniz bir diğer yer Metro Toptancı Market‘in kendi kahve markası Rioba.Rioba’nın da çok rekabetçi fiyatlar sunduğunu hatırlatalım.
Peru’nun kinoa konusundaki tanıtım başarısını bildiğimizden, her iki ülkenin de tanıtım çabalarının sonuçlarını ülkemizdeki kahve arenasında pek yakında görebileceğimizi düşünüyoruz.