Maslak’ta Dereboyu 2. Cadde üzerinde Mayıs ayından beri duran siyah minibüs, bölgede çalışanlarda heyecan yarattı. Çünkü o minibüs, Manivela adıyla, tam da plazalar bölgesiyle Oto Sanayi Bölgesi’nin arasında, en az üç tane Starbucks‘ın arasında, üçüncü dalga kahve satıyor. Beyaz yakalılar için kahve önemli. Bu nedenle Manivela’nın deyim yerindeyse “iyi yere dükkan açtığını” söyleyebiliriz. Özellikle de sloganı “iyi kahve sokakta” olan bir marka olarak…
İzmirli iki kardeşin, Nevcihan ve Ecehan Karaağaç’ın yurt dışında görüp “biz de yapsak” diye hayalini kurduğu Manivela, adeta hayallerin gerçek olabileceğinin bir kanıtı. “Kahve dükkanı harika olurdu ama bu kadarcık alan, iyi kahve yapmak için bize yetiyor. Bu minibüste ihtiyacımız olan tüm ekipmana sahibiz” diyor Nevcihan Kararağaç. Gerçekten de bu iş için özel olarak modifiye edilmiş minibüsün içindeki karşılıklı iki tezgah, çoğu restoranın bar bölümündeki kadar. Tezgahlarda espresso ve filtre kahve makineleri, V8, chemex ve aeropress aletleri, al-götür bardakları, yazarkasa, küçük bir bulaşık yıkama yeri, hatta kurabiye ve kruvasan fanusları bile var. Kahvesini oturarak, orada içmeyi tercih edenler içinse, kaldırımdaki iki-üç tabure yeterli oluyor.
Manivela’nın müşterileri genellikle Sun Plaza, Giz Plaza ve çevredeki irili ufaklı diğer plazalardan geliyor. Yakında tamamlanması beklenen dev proje Maslak 42’nin hemen paralelinde yer alması umut vaat edici olsa da, ofise dönerken elinde kahve bardağıyla o yokuşu çıkacak kişi olmak ister miyim, bilmiyorum. Bu alanı tercih etmelerinin biraz bilinçli, biraz da şartlar gereği olduğunu anlatan Nevcihan Karaağaç, beğendikleri her nokta için belediyeden izin almanın mümkün olmadığını anlatıyor. Metroya daha yakın bir konumda olmayı tercih etseler de, gerek kaldırımın genişliği, gerek yasal izinler, gerek çevredekilerin onları benimsemiş olması nedeniyle bulundukları noktanın daha uygun olduğunu sözlerine ekliyor.
Maliyet avantajı kaliteyi getiriyor
Bir minibüsün içinde kahve satmanın en büyük avantajı, dükkanı istediğinizde istediğiniz yere kolayca taşıyabilmeniz. Manivela, hafta sonları festivallere ve gençlik etkinliklerine gidiyor. Sezon bitmeden bazı hafta sonları Gümüşdere Plajı’nda da bulunacaklar. İstanbul’da kahveye, özellikle de üçüncü dalga kahveye ilginin daha fazla olduğunu gözlemleyen Nevcihan Karaağaç, “Burada insanlar kahve konusunda bilinçli. Ayrıca yeni lezzetlere, farklı kahve türlerine merak da, bilgi paylaşımı da daha fazla” diyor. Bunu son yıllarda Türkiye’deki kahve kavurucularının sayısının artmasına bağlıyor. Çünkü kahvenin lezzeti, çekirdek kalitesine olduğu kadar kavrulma şekline ve taze tüketilmesine de bağlı.
Manivela’nın kahve konusunda tercihi Coffee Factory tarafından Arabica çekirdeklerinden hazırlanan özel bir karışımdan yana. Hayallerini gerçekleştirmek için kahve ve baristalık eğitimini de SCAE (Avrupa Nitelikli Kahve Derneği) Türkiye Koordinatörü ve eğitmen olan Şerif Başaran’dan aldıklarını anlatan Nevcihan Karaağaç, Manivela’nın bir dükkan değil minibüs olması sayesinde maliyet avantajlarının olduğunu ve böylece kahve kalitesinden ödün vermeden makul fiyatları yakalayabildiklerini sözlerine ekliyor. Manivela’da her ne kadar üçüncü dalgaya özgü demleme yöntemlerinin hemen hemen hepsi sunulsa da müşteriler en çok latte, filtre kahve ve Americano’ya rağbet ediyor. Nevcihan Karaağaç, kahvenin tadına varmak için en az demleme yönteminiz kadar önemli bir noktaya dikkat çekiyor: “Kahve çekirdeklerinin kavrulmadan sonra 8-10 gün dinlenmesi, ama mutlaka kahve hazırlanmadan hemen önce öğütülmesi gerekiyor. O zaman farkı anlayacaksınız.”
Manivela hafta içi her gün 7:30-19:30 saatleri arasında Maslak Dereboyu 2. Cadde üzerindeki trafonun yanında hizmet veriyor.
Nahide Mutlu